Söğüdün yaprağı narindir narin (ZEYNEP) notası - hikayesi

Makam: Muhayyer

Bestekar: Anonim

Sanatçı: Müzeyyen Senar

Güftekar: Anonim

Usül: Raksan

Doç. Dr. Doğan Kaya, "Zeynep Türküsü Üzerine Bazı Mülahazalar" araştırmasında dört kaynak kişi ile görüş paylaşmıştır.

Şimdi bu güzel araştırmanın sonuçlarını inceleyelim.

 

1.     1- Kemal Sarıkartal’ın anlatması:

 Allı Zeynep ise Çanakpınar köyünden göç eden Şah İbrahim soyundan gelen Dede Hasan Ağa’nın kızıdır.

 

Allı Zeynep ilk olarak Malatya’nın Ballıkaya (Eski ismi; Mezirme) köyünden akrabalarından biriyle nişanlanır fakat gönlü Mamaşlı Ali’ye düşünce nişan bozulur ve Mamaşlı Ali’yle evlenir. 

Bir süre sonra oğulları olur ve adını da Kamber koyarlar. Kamber’in doğumundan sonra Ali askere gider. O zamanlar askerliğin uzun dönem yapılması nedeniyle Ali, Allı Zeynep’in hasretine dayanamaz ve askerden kaçıp karısını görmeye gelir.

Ali, geceleri köye inip gündüzleri dağda kalmaktadır. Kolcular, asker kaçağı olan kocası hakkında ifade vermesi için köye gelirler. Fakat güzelliği nedeniyle kimseye görünmeyen Allı Zeynep, Kangal’a gitmeyi istemez. Bu yüzden ot yığınının içine girip saklanır. Tüm köyü arayıp Allı Zeynep’i bulamayan kolcular sonunda köyden ayrılırlar. 

Kolcular köyden ayrılınca köyün muhtarı Cuma, Allı Zeynep’in saklandığı yerden çıkması için, köy meydanında kolcuların gittiğini ilan eder. Fakat saklandığı yığındaki otun zehrinden etkilenen Allı Zeynep ancak sürünerek bulunduğu yerden çıkabilmiştir. Çıktığında dudakları ve parmak uçları mosmor kesilen Allı Zeynep’in kendisine gelmesi için içirilen süt de fayda etmez. Hamileliğinden dolayı kanama da başlar ve zehirlenerek ölür. 

Bu türküyü Rahmetli Muzaffer Sarısözen Mamaş’ı ziyareti sırasında Mamaşlı Âşık Süleyman’dan almış ve repertuara kazandırmıştır. Söz yazarının Allı Zeynep’in ilk nişanlısı olduğu ve çok sevdiği Allı Zeynep’in düğününü öğrendikten sonra bu şiiri yazıp Âşık Süleyman’a yolladığı, Âşık Süleyman’ın da bu şiiri nağmelendirerek türkü haline getirdiği herkes tarafından bilinir. (Derleme tarihi: 25 Şubat 2006)

 

2.      2-Mamaşlı Mihmanî (Hüseyin Soğuk)’nin anlatması: 

Zeynep, çok güzel bir kızmış, güzelliği dillere destanmış. Yüzünde ben varmış. Yürüdüğü zaman herkes damlara çıkıp onu seyredermiş. 

Çok isteyeni olan Zeynep 15-16 yaşlarında Hafik’in Yalıncak köyüne gelin gitmiş. Zeynep, tahminen 1920-25 yıllarında gelin olmuştur. Babası olan Gazi Karababa Alevî dedesi olduğu için kızını Yalıncak köyündeki bir dedenin Ali ismindeki oğluna vermiş. Zeynep’in beş kız kardeşi de Kangal, Malatya, Şarkışla, Elazığ, Tunceli’ne gelin gitmişlerdir. Anlatıldığına göre Zeynep eve gelin girdikten sonra, sanki eve nur doğmuştur. Zeynep’in Güzel Dede adında bir oğlu olmuş. Güzel Dede, dayısı Mahmut pehlivan ile birlikte Tunceli ve Kahramanmaraş’a gidip cem yönetmişlerdir. Gerek Güzel Dede gerekse adını tespit edemediğimiz diğer oğlu aynı zamanda pahlivanlarmış. 

Zeynep türküsünü ağıtını Zeynep gelin gittiği sıra annesi Zöröğ Hatun söylemiştir. Battal Dede de bu ağıtı sazıyla çalıp söylemiş ve böylelikle civar köylere yayılmasını sağlamıştır. Bu türküyü duyan Mamaşlı Süleyman Fırtına (Âşık Süleyman) da sanatını icra ederken sık sık okumaya başlamış. Bundan dolayı Zeynep türküsü Mamaş köyünün sanılmıştır.

 

Üstat Muzaffer Sarısözen türküyü Âşık Süleyman’dan derlemiş, notaya almış ve repertuara kazandırmıştır. Mamaşlı Âşık Cemal Koçak (Cemal Dede) ve Senem Şimşek’e göre Zeynep Mamaşlıdır. Mamaş köyünde hâlâ hayatta olan Asım Soğuk ise, Zeynep’in Tekke veya Daylı köylerinden birinden olduğunu ve şiiri yazan kişinin Âşık Süleyman olduğunu söylemektedir. (Derleme tarihi: 16 Haziran 2006) 3.

 

3-Mehmet Kızılgöz’ün anlatması:

 Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) sırasında Erzincan’ın Kemah ilçesinden olup Kangal’da jandarma olarak askerlik vazifesini yapan bir genç vardır. Savaş yılları olduğu için bu genç beş yıl jandarmalık yapar. Vazifesi gereği köylere gitmektedir. Bu gidişler sırasında Kangal’a 7 km. mesafede olan Mamaş köyünde güzelliği dillere destan olan Zeynep’i görür ve ona âşık olur. 

Defalarca köye gider ve her gitmesinde onu görmek için can atar. Bu arada tezkire alma vakti gelir ve gittiği köylerde halkın helalliğini alır. Mamaş’a gelir. Fırsatını bulup Zeynep’le görüşür. Ona, anasını babasını dünür olarak göndereceğini söyler. 

Aradan aylar yıllar geçer ama dünür gelen olmaz. Umut kesilince Zeynep’i başkasına verirler. Düğünden bir hafta sonra Tercan’dan Mamaş’ta askerin arkadaşı olan bir gence mektup gelir. Mektup, bir türlü dünür gönderemeyen delikanlıdan gelmiştir. Delikanlıya Zeynep’in gelin edildiğini yazarlar. 

Aradan bir hafta zaman geçer Mamaş’a bir mektup daha gelir. Mektupta bilinen türkünün sözleri yazılıdır. (Derleme tarihi: 6 Ocak 2007) 

3.     4- Okay Kangal’ın anlatması:

Ben Okay Kangal. Kangallıyım. 26 yaşındayım. Babamdan öğrendiğim Zeynep türküsünün hikâyesini anlatacağım. Zeynep benim dedemin halasıdır. 

Zeynep zamanında çevre köylerde, Kangal’da güzelliği ile meşhur, hamarat bir kızdır. Gelinlik çağa gelince, babası Zeynep’i Mamaş’a gelin gönderir. Zeynep kendi köyünde olduğu gibi Mamaş’ta da yine güzelliği ile hamaratlığıyla dillere destan olur. 

Kayınpederinin de en sevdiği gelin Zeynep’tir. Zamanla diğer eltileri, Zeynep’i kıskanmaya başlarlar. Evdeki diğer gelinler, bir gün Zeynep’in içeceğine zehir koyarak öldürürler. Eski günlerde ulaşım çok zor olduğu için Zeynep’in kendi köyüne, yani Arpalı köyüne, haber göndermezler. 

 Aradan 3-4 yıl geçtikten sonra kızını merak eden Zeynep’in babası, dünürlerine hediyeler alarak Mamaş’a gider. Gittiğinde ise Zeynep’in öldüğünü öğrenir. Daha sonradan bu acı olay, çevrede Âşık Süleyman tarafından Zeynep türküsüyle söylenir. (Derleme tarihi: 26 Nisan 2008)

 

 

Bu görüşlerden öğrendiğimize göre türkünün sözlerinin Aşık Süleyman’a ait olduğu kesindir. Derlemeyi de Muzaffer Sarısözen yapmıştır. Zeynep Mamaşlıdır.


Söğüdün yaprağı narindir narin      

İçerim yanıyor dışarım serin             

Zeyneb' i bu hafta ettiler gelin                        

Zeyneb' im , Zeyneb' im şanlı Zeyneb' im       

Üç köyün içinde namlı Zeyneb' im

 

Zeynep bu güzellik var mı soyunda 

Elvan elvan güller kokar koynunda

Ramazan ayında bayram gününde                   

Zeyneb' im , Zeyneb' im şanlı Zeyneb' im       

Üç köyün içinde namlı Zeyneb' im   

               

Zeyneb' e yaptırdım fil dişi tarak     

Tara da kakülün bir yana bırak       

Benim sevdiceğim buradan uzak                    

Zeyneb' im , Zeyneb' im şanlı Zeyneb' im       


Üç köyün içinde namlı Zeyneb' im



 

Hazırlayan: Suat Yener