- Anasayfa
- Hakkımda
- Şarkı Sözleri
- Makaleler
- Bestekarlar
- Notalar
- Haberler
- Videolar
- Ziyaretçi Defteri
- Önemli Linkler
- Musikişinas Atatürk
- İletişim
Öyle dudak büküp hor gözle bakma hikayesi - notası
Makam: Kürdîlihicazkâr
Bestekar: Avni Anıl
Sanatçı: Zeki Müren
Güftekar: Şahin Çandır
Usül: Semai
Öyle dudak büküp hor gözle bakma
Bırak küçük dağlar yerinde kalsın
Çoktan unuturdun ben seni çoktan
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
Güzelsen güzelsin yokmu benzerin
Goncadır ilk hali bütün güllerin
Aklımda kalmazdı yüzün ellerin
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
Bir gülüşün var ki kaş çatar gibi
En güzel sözlerin azarlar gibi
Hiç bağlanır mıydım çocuklar gibi
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
Sonunda tuz bastım gönül yarama
Nice dağlar koydum nice arama
Seni terk edip te gitmek var ama
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
Bu Kürdîlihicazkâr şarkının güftecisi Şahin Çandır'ın 118 güftesi bestelenmiştir. 1989 yılında Avni Anıl'ın bestelediği "Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun" adlı dillerimize düşmüş bu eser, aynı yıl Milliyet Gazetesinin seçtiği yılın en iyi on şarkısında üçüncülük almıştır. 1990 yılında ise TRT'nin seçtiklerinde birincilik ödülü kazanmıştır.
Çin atasözü vardır: “Evlilik kale gibidir, dışındakiler girmeye, içindekiler çıkmaya uğraşır dururlar.”. Pembe hayaller, mutluluk düşleri ile yuvalar kurulur. İlk aylar bal gibidir. Onun için “Balayı” demişler. Artık kaleye girmişlerdir. Ama her nedense en küçük anlaşmazlıkta roller birden değişir. Artık her şeyin negatif yönüne bakarlar. Küçücük anlaşmazlık büyür gider bardaktaki son damla suyu taşırana kadar.
Eşi Ayten Hanım, Şahin Bey’in ilham perisiydi. 1956 yılında evlenmişlerdi. Evren, Evrim ve Devrim adında kızları oldu. Yarım asırdan fazla olan evliliklerinde, bedenlerindeki yaşlanmalara aldırmadan, genç iki ruh olarak sevip, sayıyorlardı.
Şahin Bey, 1989 yılında eşi Ayten Hanım’la, bir konuda tartışmış ve çok üzülmüş. Kendi kendine düşünüyor, eşinin hareketlerini izliyordu. Kırılan gönlü daha hassas olmuştu ve eşinin tüm mimiklerini, yaptığı hareketlerini bile fark ettirmeden takip eder olmuştu. Bu duygular içinde kafiyeler konuşmaya başladı. Hani bir laf vardır “Canım” derse “canın çıksın” der gibi olmuş.
Çoktan unuturdum, ben seni çoktan
Ah bu şarkıların, gözü kör olsun
Eşi Ayten Hanım’la yaşadığı onca yıllık hayatın anıları gözünün önünden birer film şeridi gibi geçiyor, birlikte dinleyip keyif aldıklar duygusal şarkıları mırıldanıyordu. O gün ki üzüntü ile duygularıyla özdeşleşen güftesi önce dilinden dökülüyor ve sonra da kaleme geliyordu. Ve eşi Ayten Hanım’a serzenişte bulunuyordu.
Öyle dudak büküp, hor gözle bakma
Bırak küçük dağlar yerinde dursun
Çoktan unuturdum ben seni çoktan
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
Ayten Hanımla tanıştığı günler, güzelliği üzerine yazdığı şiirleri hatırlıyor. Belki de çekip gitmek istiyor uzaklara yine şarkılar engel oluyordu.
Güzelsin, güzelsin yok mu benzerin
Goncadır ilk hali bütün güllerin
Aklımda kalmazdı yüzün ellerin
Ah Bu şarkıların gözü kör olsun
Artık kırılmıştı bir kere, her hareketi kendine hakaret gibi geliyordu. Ne söylerse söylesin kendini azarlar gibi geliyordu.
Bir gülüşün var ki kaş çatar gibi
En sıcak sözlerin azarlar gibi
Hiç bağlanır mıydım çocuklar gibi
Ah bu şarkıların gözü kör olsun
En büyük sevgilerde bile zaman zaman yorulmalar, küsüşmeler, nazlar oluyordu. İşte şair Şahin Çandır'ın hayatındaki kısa bir kesintiden bu güfte doğuyor ve romantik dönemin usta bestekârı Avni Anıl bu güfteyi Kürdîlihicazkâr makamında besteledi.
(Suat Yener; Şarkıların Gözyaşları S:193, Altın Koza Yayınları 0 322 503 04 77)
13.04.2017