Nasibin Mehmet Yürü (1882-1953)

Nasibin Mehmet Yürü (1882-1953)

Nasibin Mehmet'in soyadı "Yürii" olduğu halde bu isimle tanınmış, ablası Nasib Hanım'la birlikte musiki çevrelerinde bu sıfatla anılmıştır. Mehmet Yürü 1882 yılında İstanbul'da Kanlıca'da doğdu. Babası Derviş Hüseyin Efendi, annesi Nefise Hanım'dır.

 

Ablasının repertuvarını öğrendikten sonra kimseden ders almadan ud çalmaya başladı. Kısa süren memuriyet hayatı ayrı tutulursa geçimini musiki ile sağladı. Kemani Memduh Efendi, Udi Arşak, Kanuni Ama Ali Bey, kemençeci Vasilaki, Kemani Tatyos Efendi ile sanat arkadaşlığı yaptı. Musikinin pratik yönlerini ve fasıl musikisini iyi bilirdi. Bu sanatkârlar ve ablası ile konak ve yalılara gider, isteyenlere eser ve saz meşk ederdi.

 

 Bestekârlığa 1906 yılında sözleri Mehmet Hafid'e ait olan "Seni candan severim, aşkına kurban olurum" güfteli şarkısını besteleyerek başladı.

 

Seni candan severim aşkına kurban olurum

Ölürüm feyz-i gârâmınla yine can bulurum

Sanma ölmekle bu sevda tükenir kurtulurum

Ölürüm feyz-i garâmınla yine can bulurum

”Seni candan severim, aşkına kurban olurum.

Aşkından ölsem bile aşkımın şiddetinden aldığım feyizle yeniden canlanırım.

Sanma ki bu sevda ölümle son bulur…

Ölsem bile, aşkımın şiddetinden aldığım feyizle yeniden canlanırım.”

 

 Mehmet Yürü 20 Ocak 1953 tarihinde İstanbul'da öldü. (Dr. Nazmi Özalp , Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi,Cilt:2, S:89, Mustafa Rona, 20.Yüzyıl Türk Musikisi S:236)

 On iki parçadan ibaret Mahur makamındaki takımından başka 1 marş, 1 peşrev, 2 saz semaisi, 2 beste, 1 aksak semai, 200 kadarı biliniyor. Hüzzam makamındaki Ahmet Refik Altınay’ın şiirini Sengin Semai bestesi tazeliğini korur.

Açmam açamam söyleyemem çünkü derinde

Bir yaresi var ki kanıyor kalb üzerinde

Billah bu acı durduracak kalbi yerinde

Bir yaresi var ki kanıyor kalb üzerinde

Söz unsuruna önem verir, eserlerine şiir seçmekte çok titizlik gösterirdi. Aynı zamanda güçlü bir hanendeydi. Çok güzel şarkılar bestelemesine, gayet iyi nota bilmesine rağmen eserlerinin büyük bölümü unutulmuştur. Musiki kültürü derin olmamakla birlikte iyi bir hocaydı; bu sanatı pratik olarak kolayca öğretirdi.

Sanat değeri taşıyan eserleri yanında “Türkü Formu”da eserleri de vardı. Acemkürdi Aksak şarkısı:

Kır atıma bineyim yâr yoluna gideyim

Beni aşka düşüren gül yüzünü göreyim

Aman aman ben yandım bana yâr olur sandım

Ey dağlar ulu dağlar yüreciğim kan ağlar

Yâr buradan geçti mi söyleyin yüce dağlar

Aman aman ben yandım bana yâr olur sandım

Eserlerinde, “Şarkı Formuna” önem verdiği açıktır. Klasik değerdeki eserlerinin bir kısmı bugün hala tazeliğini korur bunlardan Hicaz makamında bestelediği, Ahmet Refik Altınay imzalı güfte:

Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsarın

Seninçün bak nasıl ağlar yanar bu âşık-ı zarın

Ağarsa saçların, kâfi bana çeşm-i füsunkârın

Seninçün bak nasıl ağlar yanar bu âşık-ı zarın

Hazırlayan: Suat Yener

Nasibin Mehmet Yürü repertuarı;

 Allah'ı seversen yeter hicrânı uzatma Acem Aşîran Sengin Semâî _  
 Alsam seni âguşuma yâr-i sitemkâr Acem Aşîran Semâî _  
 Muğber misin hâlâ bana sen nazlı civanım Acem Aşîran Semâî _  
 Neden kalbim seni sevdi Acem Aşîran Curcuna _  
 Ben ezâ-yı firkatinle dem-be-dem nâliş-gerim Acem Kürdî Ağır Aksak _  
 Kalbim ona merbut onu ister onu söyler Acem Kürdî Sengin Semâî _  
 Kır atıma bineyim yâr yoluna gideyim Acem Kürdî Aksak _  
 Seyr-i mehtâb edelim gel bu şeb ey mehlika Acem Kürdî Devr-i Hindî Enderûnî Vâsıf  
 Çıkmadın bir lâhza kalbimden hayatım sen misin Hicaz Devr-i Hindî _  
 Eyledin tatlı sesinle beni ihyâ o gece Hicaz Ağır Aksak _  
 Kederden mi neden bilmem sararmış reng-i ruhsârın Hicaz Düyek Ahmet Refik Altınay  
 Leblerin ateş doludur gözlerin sevdâ güzel Hicaz Devr-i Hindî _  
 Görmezsem eğer sevdiceğim hüsn-i mir'atın Hicazkâr Sengin Semâî _  
 Seni candan severim aşkına kurban olurum  Hicazkâr Ağır Aksak Mehmet Hafîd Bey   
 Etmiyor kalbim tahammül âteş-i hicrânına Hüseynî Ağır Aksak _  
 Açmam açamam söyleyemem çünki derinde Hüzzâm Sengin Semâî Ahmet Refik Altınay  
 Kına olsam eline sürülsem gelin Karcığar Aksak _  
 Bağlandı gönül o sırma saçının tellerine Kürdîli Hicazkâr Düyek _  
 Derdin ne ise saklama mahrem olayım ben Kürdîli Hicazkâr Sengin Semâî Badi Nedîm Bey  
 Hasretin işte yine kalbimi deldi Ayşe Kürdîli Hicazkâr Curcuna _  
 Mücrim gibi hor görme ümitsiz yaşıyorsam Kürdîli Hicazkâr Aksak _  
 Ömrün ezvâkında aşkın görmeyen esrârını Kürdîli Hicazkâr Ağır Aksak _  
 Sevdiğim gözlerinin billâhi ben meftûnuyum Kürdîli Hicazkâr Ağır Aksak _  
 Unuttum seni ben yüzüme gülme Kürdîli Hicazkâr Düyek _  
 Yoktur elemi aşkın o parlak seherinde Kürdîli Hicazkâr Sengin Semâî _  
 Billâhi güzel gözlerinin mest-nigâhı Mâhûr Sengin Semâî _  
 Gözyaşları kalbindeki mehtâbı eritti Mâhûr Sengin Semâî Halit Fahri Bey  
 Merhamet ey çeşm-i âhû yaktı beni gözlerin Mâhûr Ağır Aksak _  
 Şeb-i vuslat hayâl oldu Mâhûr Düyek _  
 Zavallı mâsum kalpteki sevdâ Nihâvend Sengin Semâî _  
 Kınalı parmakların sedeftir tırnakların Nikrîz Ağır Aksak _  
 Firkat denilen âfeti bir yâd edebilsem Nişâburek Sengin Semâî _  
 Ayrıldı gönül şimdi yine bir tek eşinden Rast Curcuna Badî Nedim  
 Al udu güzel nağme-i dil-sûzunu dinlet Sultânî Yegâh Sengin Semâî _  
 Terennüm et biraz tizden Nasib'im dinleyen kansın Sûznâk Düyek _  
 Bir vakt idi gülşende gönül tâzelenirdi Şedaraban Sengin Semâî _  
 Subhu bulsam sîne-i sâfında bir şeb ey perî Şehnaz Devr-i Hindî Ahmet Refik Altınay  
 Artık ne siyah gözlerinin gölgesi kaldı Uşşâk Sengin Semâî Fâruk Nâfiz Çamlıbel  
 Âşıkından sen nasıl bıktın neden ettin telâş  Uşşâk Curcuna Ahmet Refik Altınay  
 Her günüm mâzide kalmış günlerimden gün arar Uşşâk Düyek _  
 Gün kavuştu gelmedin Zâvil Aksak _