İsmail Hakkı Nebioğlu (1893-1965)

İsmail Hakkı Nebioğlu (1893-1965)

İsmail Hakkı Nebioğlu 1893 yılında İstanbul’da Nişantaşı’nda doğdu. Babası Enderun müdürlerinden Mehmet Nebil Bey, annesi Fatma Hanım’dır. İlkokulu okuduktan sonra Kabataş Lisesi’ni bitirdi; yüksek öğrenimini İstanbul Hukuk Fakültesi’nde tamamladı.

Çeşitli resmi görevlerde bulundu, öğretmenlik yaptı.

 Askerlik hizmetini Çanakkale ve Kafkasya cephelerinde bölük komutanı olarak tamamladı. Keşan’da bir gece, birliği denetlemeye giderken bir bomba patlaması sonucu ağır şekilde yaralandı. Hastanede kendine geldiği zaman gözlerinin büyük ölçüde zarar gördüğünü söylediler. Bu sebeple malulen emekli oldu. Önceleri biraz görebilen sanatkârın gözleri zamanla tamamen göremez oldu.

 

Ailesinin musikiye karşı ilgisi vardı ve annesi Ud çalardı. Bunun için musiki çalışmalarına çok erken yaşlarında annesinin udunu çalarak başladı.

Gözleri görmez olduktan sonra kendisini tamamen musikiye verdi. Udi Afet Efendi’den kısa bir süre aldığı Ud derslerinin dışında belli bir hocası olmadı.

Giriftzen Asım Bey, Üsküdarlı Ziya Bey, Lavtacı Lütfi Bey ve İsmail Hakkı Bey’den yararlanmıştır. Bu sanatta daha çok kendi gayreti ile ilerledi.

 

Bestekârlığa 1918 yılında “Sine-i gül rengine hep hâleden şal gerseler” güfteli şarkısını besteleyerek başladı. Eserlerinin hiçbiri Güftesini Kesriyeli Sıdkı Bey’in yazdığı, Yegâh makamından bestelemiş olduğu şarkısı ayarında olamadı: (Dr. Nazmi Özalp, Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi, Cilt:2, S:139, Mustafa Rona, 20.Yüzyıl Türk Musikisi S:643)

 

Doldur ey saki bu cem bezminde bir gün mey biter

Boş kalır fani kadehler tel susar heyhey biter

Dem geçer devran döner hicran biter her şey biter

Boş kalır fani kadehler tel susar hey hey biter

 İçki dağıtan güzel, doldur; zira şarabı icat eden Cem’in meclisinde bile bir gün şarap biter.

Kadehler bile ölümlüdür; onlar da bir gün boş kalır, sazlar susar, meclisin son kadehi de biter.

Vakit geçer, dünya döner, ayrılık acısı dahi biter; her şey biter.

Kadehler bile ölümlüdür; onlar da bir gün boş kalır, sazlar susar, meclisin son kadehi de biter.

 

Ona âşık olan hanımlar sırf güzel gözlerini görebilmek ve güzel sesini dinleyebilmek için operaya giderlermiş. Oysa delikanlının gönlü uzaktan için için sevdiği, sarışın uzun boylu mavi gözlü bir köylü güzeli imiş, hayallerini bu kız süsler onunla evleneceğini çocuklarının annesi olacağını düşünür, askerden sonra annesi gidip kızı ailesinden isteyecek, davul zurnalı bir köy düğünü yapacaklarını düşünerek günler geçer.

Zira onun bu şarkıyı bestelemiştir.

 

Gizli derdim kalbimdedir onu ancak bilen bilir

Gece gündüz ben ağlarım gözyaşımı silen bilir

Sevda bir ateşten gömlek onu ancak giyen bilir

Sevdiğimi bir ben bir de şu kalbime giren bilir

Uzun bir sanat hayatından sonra 20 Şubat 1965 tarihinde İstanbul’da öldü. 21 Şubat 1965 günü cenazesi kaldırılarak Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.

 

500 kadar bestesi olduğu söylense de 40 kadar bestesi günümüze kadar gelmiştir. Sözlerini Dr. Rahmi Duman’ın yazdığı ve Hüzzam makamında bestelediği:

 

“Beklerim her gün bu sahillerde mahzun böyle ben

Gün batar, kuşlar döner; dönmez bu yoldan beklenen

En nihayet anladım yokmuş gören, hatta bilen

Gün batar, kuşlar döner; dönmez bu yoldan beklenen”

Eseri en popüler eseridir.

Hazırlayan: Suat Yener

İsmail Hakkı Nebioğlu  Repertuarı:

 Aşkında azap varsa katlanırım (SARI KIZ) Hicazkâr Semai _
 Bağ oldum bostan oldum Hüseyni Aksak _
 Doğru gitsem yollar komaz Hüseyni Aksak İsmail Hakkı Nebiloğlu
 Yârim bir gün bize gele Hüseyni Sofyan _
 Beklerim her gün bu sâhillerde mahzun böyle ben Hüzzam Düyek Rahmi Duman
 Solgun bir hayâl gibi bekledim sâhillerde Hüzzam Düyek İsmail Hakkı Nebiloğlu
 Bağa gidersin üzüme  Muhayyer Sofyan _
 Cânâ beni andınsa haber ver bu gece bâd-ı sabâya Muhayyer Curcuna _
 Gelmedin bir gececik bağıma mehtâb olalı Muhayyer Kürdî Müsemmen _
 Gönlüm senin aşkın ile hem bezm-i safâdır Nikrîz Yürük Semai Bedri Noyan
 İşte ser-i zülf-i zerrin sarı güldür sevdiğim Nişâburek Sengin Semai İsmail Hakkı Nebiloğlu
 Lâzım değil artık bana can sevgilinindir Nişâburek Sofyan-Cur. Abdullah Bey
 Dehrin gülüşü sahte bu ezvâka inan yok  Rast Türk Aksağı İsmail Hakkı Nebiloğlu
 Sürsün mü tahassür a canım bunca zamandır Rast Curcuna İsmail Hakkı Nebiloğlu
 İlk görüşte kalbimi yaktın (KARA KIZ) Şehnaz Semai _
 Baygın baygın bakıyorsun Uşşak Sofyan _
 Gizli derdim kalbimdedir onu ancak bilen bilir Uşşak Curcuna İsmail Hakkı Nebiloğlu
 Doldur ey sâkî bu Cem bezminde bir gün mey biter Yegâh Düyek Kesriye'li Sıdkı Bey
 Sanmam ki hayâtım... Yegâh . _
 Nice bir dağdağ-ı rehb ile berbad olalım Sûznâk Yürük Semai _