Aynı çatı altında aşkımız bir yalanmış Notası

Makam: Hicaz

Bestekar: Turhan Taşan

Sanatçı: Ayşe Taş

Güftekar: Turhan TaşaN

Usül: Nim Sofyan

  Aynı çatı altında aşkımız bir yalanmış Notası

Turhan Taşan, 3 Ağustos 1948’de Samsun’da doğdu. 1984–1998 yılları arasında, söz yazarı ve besteci olarak "Kalp Kalbe Karşı Derler", "Aynı Çatı Altında" "Biraz Geç Kalmadın mı?", "Üzüldüğün Şeye Bak", "Öptüm Yanaklarından","Sarsam Diyorum", "Oldu mu Ya", "Gözlerin Kaldı" isimli şarkılarıyla Milliyet Gazetesi Yılın En Sevilen 10 Şarkısı anketlerinde 10 defa ödüllendirildi.

 

1987 yılında "Aynı Çatı Altında" isimli bestesi ile Hürriyet Gazetesi'nden "Altın Kelebek" ödülü, 1990 yılında ise TRT'nin açmış olduğu TSM Beste Yarışması'nda "Sarsam Diyorum" isimli şarkısıyla mansiyon kazandı.

 

"Kadın Besteciler" isimli araştırması ve  “ Türk Müziği’nde Eczacı Sanatçılar” kitabı yayınlandı. Ayrıca “Türk Müziğinde Samsun’lu Sanatçılar”, “Amasya’da Musiki ve Türk Müziğinde Amasya’lı Sanatçılar” ve “Zeki Müren’in hayatı” gibi basılmış kitapları var.

 

Turhan Taşan’ın ödüllü bir başka eseri de “Aynı çatı altında aşkımız bir masalmış”. Belki de çatısı çökmeye yüz tutan yuvaların şarkısıdır. Yılların verdiği yorgunluğun getirdiği psikolojik savaşın şarkısıdır. Ama Üstad’a sorduğumda kendisinin bu şarkıyı yazdıracak ve besteleyecek bir nedeni olmadığını anlattı. Fakat bu güzel eserin kendisinde kalmış bir anısı vardı.

Üstat, bir gün Cağaloğlu’ndan aşağıya inerken bir bankacı arkadaşına rastlıyor. Arkadaşı;“Gel seninle beraber bir yemek yiyelim, sonra da sana bir sürprizim var” diyor.

 

Öğle yemeğini yedikten sonra Gülhane Parkı’na gidiyorlar. Üstat merakla bekliyor. Derken ayıların olduğu bölüme doğru geldiklerinde arkadaşı Üstada: “Sen burada bekle” diye tembihledikten sonra, ayı bakıcısının yanına gidiyor. Bir şeyler konuşup, bakıcıya para veriyor. Hemen sonra: “Haydi oynat da seyredelim” diyor. Ayıcı eline tefi alıp ayıya dönüyor; “Hadi kızım oyna da abiler seyretsin” deyip, ayıyı oynatmaya başlıyor.

 

Üstat, birde ne görsün. Ayı “Aynı çatı altında” şarkısıyla göbek atıyor. Bu belki başka birisi için hakaret sayılabilirdi, ama Üstat öyle kabul etmedi.

Çünkü her zamanki mütevazı düşüncesi ile değerlendirdi: “Benim şarkım o tabakaya kadar inmiş, insanlar o şarkıyla gazino ve müzikhollerde, salonlarda oynar olmuşlardı. Şarkı, toplumun her kesimini sarmıştı.”

 

 

Doğruda düşünüyordu. “O çatı altında yaşayan her ailede, her birliktelikte, aynı evi paylaşan arkadaşlar, dostlar arasında da yaşanabilecek mutsuzlukları, kavgaları, çatışmaları, dargınlık ve nefretleri anlatabilen bir şarkıdır. Şarkının tutmasını, hayatın gerçeğini anlatmasına, her ailenin, her çiftin yaşayabilecek olmasına bağlıyorum” demişti.

   Aynı çatı altında aşkımız bir yalanmış

   Dönüp baktım maziye paylaşacak ne kalmış


   Yıllar yorgun ben yorgun

   Boşa geçmiş seneler

   Bende hicran yarası

   Bende bitmez çileler


   Gözlerinde kin nefret bana sevgin hiç yokmuş

   Benim kalbim boş yere sana sevgiyle dolmuş


   Yıllar yorgun ben yorgun

   Boşa geçmiş seneler

   Bende hicran yarası

 

   Bende bitmez çileler

 

Hazırlayan: Suat Yener

Lütfen kaynak göstererek kullanın.