Arif Sami Toker

Arif Sami Toker

Arif Sami Toker

 

Babası Şükrü Bey, annesi Hanife Nimet hanımdır.

 

Çocukluğu ve gençliği İstanbul`da geçen sanatçının çok genç yaşta, bestekâr Sadettin Kaynak ve Arif Sami Toker, 14 Nisan 1926 tarihinde Gelibolu`da doğdu. Daha sonra İstanbul 'la yerleşti.


Hafız Kemal Batanay ile musiki dersleri aldı. Üsküdar Musiki Cemiyeti 'e kaydoldu ve  Emin Ongan`ınderslerini takip ederek musiki bilgisini geliştirdi.

 

1941 yılında güftesi kendine ait olan

 

Sevgi nedir bilmez iken

Tattım onu sevgilimden

Bu ümitsiz aşk içinde

Esir oldu hasta kalbim

Ağlasam da, inlesem de

Ayrılır mı can teninden

 

Nihavent makamında düyek ve usulünde besteledi.

 

 

1942 yılında yapılan İstanbul Konservatuarı Türk Müziği İcra Heyeti imtihanını kazanarak göreve başladı. Bu görev kendine Dr. Suphi Ezgi ve Sadettin Arel gibi musiki bilginlerinle tanışma fırsatını buldu ve bunların talebesi oldu. Nazari bilgisini en üst seviyeye getirdi.

 

1945 yılında ilk sahne hayatına Tepebaşı Gazinosun 'da başladı.

1946 yılında Meliha hanımla evlendi ve bu evlilikten çocukları olmadı.

 

1950 yılında İstanbul Radyosu 'unda amatör sanatçı olarak göreve başladı, Cevdet Çağla müzik şefi olunca Toker 'i İstanbul Radyosu Türk Musikisi Şubesi Müdürü Ulvi Erguner 'e tavsiye ederek sanatçı kadrosuna aldı.

 

1952 yılında yurt turnelerine başladı ve 30 turne yaparak rekor kırdı.

 

1954 yılında İzmir Radyosu Müzik Yayınları Şefliği görevine atandı ve bu görevi 4 yıl sürdürdü. Rakım Hoca 'nın ölümü üzerine İzmir Türk Musiki Derneği 'nin başkanlığını yaptı.

 

Çok genç yaşta besteciliğinin yanı sıra hocalık yapmış ve Halkevleri korolarını çalıştırmış, yüzlerceöğrenci yetiştirmiştir.

 

Toker, uzun yıllar Türk musikisine büyük hizmetleri geçmiş, Safiye Ayla, Sadi Işılay, Vecdi SeyhunHadiye Ötügen, Ali Rıza Şengel, Kemal Niyazi Seyhun gibi sanatkârlarla müzik icra etmiş ve çalışma imkanı buldu.

 

Rahmi Kalaycıoğlu, Arif Sami Toker için "Zamanımızın Dede Efendisi " der.

 

"1900'lü yılların Dede Efendisi derler Arif Sami Toker'e. Yani şurada araba arıza yapsın, ondan çıkan sesiburada notaya döker. Fakat işte belki de özel yaşamındaki sağlıksız hareketler, iki üç defa evlenmesinevesile oldu. Anadolu turlarına çıkıp para kazanma sevdasına düştü "

 

“Çırağan vakti geldi lalezarın didesi Ruşen

 

Çırağan donanma ve şenlik demektir. Lale bahçeleri onunla şenlenir demiş Nedim. Biz bu sırrı yeniden anlatabiliriz. Kaybettiğimiz Osmanlı genini yeni Türk lalelerinde yeniden sentezleyebiliriz gerçek bir İstanbullu olan Nedim’in şiirleriyle. Nedim 'in üç asırlık şiirini Arif Sami Toker gibi usta bir bestekâr nihavent makamında notaya alınca bir başka lezzet oluyor.

 

Erişti nev-bahar eyyamı açıldı gül-ü gülşen

Çerâğan vakti geldi lâle-zarın didesi ruşen

Çemenler döndü rûy-ı yâre reng-i lâle vü gülden

Çerâğan vakti geldi lâle-zarın didesi ruşen.

Sanatçının eskimeyen bir sesi, şahane bir icra tarzı vardır.

 

Türk Musikisinde en çok bestesi bulunan bestecilerimizden biridir.

 

Nazari ve nota bilgisi en üst düzeydedir.

 

Arif Sami Toker, Türkiye 'deki sanatçı kaderini değiştirememiş ve yoksulluk içinde Balıklı Rum Hastanesinde, âdeta talihin elinde oyuncak olarak hayata veda etti. Oysa yüzlerce öğrenci yetiştirmiş, bütün Türkiye 'yi dolaşmış,hoca olarak eserler vermiş bir bestekarımızdı. Onu yalnızlık ve ilgisizlik yıktı denilebilir.

 

Hastanede yattığızamanlarda Emel Sayın ve Muazzez Abacı destek oldu fakat çok fazla sürmedi ve genç sayılabilecek bir yaşta 27 Nisan 1997 tarihinde aramızdan ayrıldı.

 

Ömrünün son günlerini kendini belki de zirveye taşıyan hüzzam makamındaki şarkısı talihi oluyordu Arif Sami Toker 'in

 

Talihin elinde oyuncak oldum

Kader böyle imiş buymuş alın yazım

Zalimin elinde sarardım soldum

Şimdi gönlü kırık yaralı kuşum

 

Ömrümce gülmedim yanarım inan buna

İsterim artık kader gülsün bana

Gençliğim geçti yazık ızdıraplar içinde

Acaba bir gün, gülecek miyim?

 

Sensiz geçen günler karanlık gecedir

Gel sensiz yaşamak bitmeyen işkencedir

Beklerim yolunu ömür boyunca

Adın dilimde her an bir hecedir

 

Ömrümce gülmedim yanarım inan buna

İsterim artık kader gülsün bana

Gençliğim geçti yazık ızdıraplar içinde

Acaba bir gün, gülecek miyim?

Güftesi Fuat Edip Baksı'ya ait olan Arif Sami Toker'in bu Nihavent şarkısının öyküsünü Sabah gazetesi 13.12.2003tarihli baskısında, "Her şiirde ve şarkıda mutlaka "aşk" mı vardır?" yazısında Mehmet Barlas anlatıyor:

 

Bu şarkıdaki (veya şiirdeki) Can, TESEV'in Başkanı, Henkel'in genel müdürü (Mehmet Barlas 'ın kayınbiraderi) Can Paker ve Hasan Pertev Paker, şiire, müziğe tutkun bir sanayiciymiş. Şair Fuat Edip Baksı da (1912–1974),bestekar Arif Sami Toker de arkadaşıymış. Oğlu Can dünyaya gelince (1942), Fuat Edip Baksı, "Aşkımın ilkbaharı" diye başlayan şiiri yazmış. Arif Sami de, bunu bestelemiş.

 

Aşkımın ilkbaharı, ilk heyecanım benim sevgilim

İki gözüm, biricik Can'ım benim

Eşi yok menendi yok gönül sultanım benim sevgilim

İki gözüm, biricik Can'ım benim

 

Hazırlayan: Suat YENER

 

Kaynaklar:

 

20. Yüzyıl Türk Musikisi…………...Mustafa Rona

Türk Musikisi Külliyatı……………..Rahmi Kalaycıoğlu

Mersin Tercüman Gazetesi 21.05.2007……………...EKREM YAMAN 

SABAH GAZETESİ- 13.12.2003………………Mehmet Barlas

Zaman Gazetesi (28.04.2006 CUMA)………………...Nevval SEVİNDİ -

Musiki Kılavuzu TSM Antolojisi……………..Suat Yener

 

 

Arif Sami Toker

 

 Gam çekme güzel n'olsa baharın sonu yazdır Acem Aşiran Curcuna Faruk Nafiz Çamlıbel
 Beni terk etti sultanım  Acem Aşiran Düyek Sultan III.Ahmet
 Ağaç bütün meyve bütün ışık bütün Acem Aşiran Semai Bedri Rahmi Eyüboğlu
 Bırakma böyle mahzun hayalinle başbaşa Acem Aşiran Semai Ahmet Nedim Hergül
 Şol cennetin ırmakları akar Allah deyu deyu Acem Aşiran Türk Aksağı-Düy. Yunus Emre-Yahya K.Beyatlı
 Bahar-ı hüsnünde mehtabı gördüm dün gece Acem Kürdi Curcuna Şevket Bey (udi)
 Ağlasam faydası yok Acem Kürdi Düyek Sevim Toker
 Bir sevda geldi başıma felek su kattı aşıma Acem Kürdi Düyek Arif Sami Toker
 Geceler hiç bitmiyor artık sabah olmuyor Acem Kürdi Düyek Uğur Gür
 Gerçi ben şimdi boğazdan uzağım Acem Kürdi Düyek Hikmet Şinasi Önol
 Gönül her gördüğün dildare birden müptelasın Acem Kürdi Düyek Hüseyin Rifat Işıl
 Saçlarıma düşse de kar içimde bir heyecan var Acem Kürdi Düyek Uğur Gür
 Şimdi anladım neden bana küstüğünü Acem Kürdi Düyek Arif Sami Toker
 Unutmak istesem o hatırayı Acem Kürdi Düyek Arif Sami Toker
 Zaman bir su gibi akıp gidiyor Acem Kürdi Düyek Sevim Toker
 Artık gelecek sanma sakın geçti o günler Acem Kürdi Düyek-Aksak Arif Sami Toker
 Aklımdan geçenleri bir bilebilsen Bayati Düyek Mustafa İlbeyi
 Dayanacak dermanım tükendi bitti Bayati Düyek-Curcuna Mustafa İlbeyi
 Sevgim bitti mi sandın çıkmadın ki hülyamdan Buselik Düyek Uğur Gür
 Gül sevdiceğim gül yüzünün gülleri açsın Ferahnak Sengin Semai Hüseyin Rifat Işıl
 Tepeden nasıl iniyor bakın Gerdaniye Aksak Ömer Naci Efendi(Muallim)
 Bir kerre sevdim diye  Hicaz Düyek _
 Çıksam şu dağların yücelerine Hicaz Düyek Orhan Şaik Gökyay
 Gel sevgilim son ümit yalnız sendedir artık Hicaz Düyek Fuat Edip Baksı
 İpek saçlarınla güzel başını yasla sevgilim Hicaz Düyek Arif Sami Toker
 Sevgiler sende kalsın kalbindeki iz benim Hicaz Düyek Uğur Gür
 Yol uzun göründü önümde gurbet Hicaz Düyek Cengiz Kentli
 Harab oldu cismim temelden harab Hicazkar Düyek _
 Nedir bu handeler bu işveler bu naz ü istiğna Hüseyni Yürük Semai Nahit Hilmi Özeren
 Yaz geldi çiçeklerle yüzü güldü zeminin Hüseyni Semai İsmail Fenni Ertuğrul
 Ağla çeşmim eski lezzet kalmamış peymanede Hüzzam Müsemmen Cahit Öney
 Bu akan yaşları dindir güleyim fecre kadar Hüzzam Aksak Şahap Ataseven
 Çiçek açmaz dallardayım Hüzzam Sofyan Zafer Kemal Erken
 Esmer yüzün bu sabah akşamlarından güzel Hüzzam . _
 Kahkaha atsam bile hep hüzün Hüzzam Düyek Uğur Gür
 Koşa koşa gel yanıma Hüzzam Düyek _
 Parlayan gözlerimde hasret özlemi  Hüzzam Semai-Curcuna Ahmet Acarer
 Şu gönlüme kurmuşsun bin bir sevgi Hüzzam Semai Davut Atilla Ergin
 Tali'in elinde oyuncak oldum Hüzzam Düyek _
 Tıfl-ı nazeninim unutmam seni Hüzzam Semai Mehmet Akif Paşa
 Bir tanbur nağmesi inler ruhuma seslenir Karcığar Düyek Şahin Çavuldak
 Bir yanardağ gibidir sana hasret bu gönül Karcığar Düyek Hakkı Günal
 Dostlar kime dad edeyim felekten Karcığar Düyek Geda Ahmet
 Kalbime yuva yaptın sonra da yıktın Karcığar Aksak Yaşar Gürsoy
 Kışın engin bir sudur yazın altın buğudur Karcığar Aksak Arif Hikmet Sarıcalıoğlu
 Ormancı ormancı ne mutlu sana ormancı Karcığar Aksak (Yürük) Şahin Çavuldak
 Pervane olsam dönsem bağında Karcığar Türk Aksağı _
 Seni gönülden sevdim beni mahzun bırakma Karcığar Düyek-Curcuna Ziya Polat
 Gözlerim yaşı revan oldu sen gideli  Kürdîlihicazkâr Aksak Semai _
 İçince şarabı ezelde gönül takıldı kaldı bir güzelde gönül Kürdîlihicazkâr Curcuna-Semai Ziya Yazgan
 Bir hatıranın yadı yine geldi hayale  Kürdîlihicazkâr Sengin Semai _
 Ben derdime hiç çare bulmam saki Mahur Aksak Muhyiddin Raif Yengin
 Benliğimde yaşayan hem rüyam hem hülyamsın Mahur Düyek Zafer Kemal Erken
 Çek küreği güzelim uzanalım Göksu'ya Mahur Nim Sofyan _
 Gözümde kulağımda dudağımda canımda... Mahur Semai Alev Avcı
 Mor dağların çiçekleri bir başka Muhayyer Düyek Mustafa İlbeyi
 Yenilendi derdim neden bilemem Muhayyer Nim Sofyan Arif Sami Toker
 Aşkın bir yalanmış şimdi anladım Muhayyerkürdi Düyek Tercan Turan
 Ey sevgili hasretim sana Muhayyerkürdi Düyek Arif Sami Toker
 Hasretin dağlar gibi büyüyorken içimde Muhayyerkürdi Düyek Sevim Toker 
 Hazan oldu kalbimde sarardı geçti bahar Muhayyerkürdi Düyek Arif Sami Toker
 Olmadık dertler açıp şimdi el gibi bakan Muhayyerkürdi Nim Sofyan-Semai Uğur Gür
 Aşkımın ilkbaharı ilk heyecanım benim  Nihavent Düyek Fuat Edip Baksı
 Ayrılık büküverdi boynumu  Nihavent Düyek Hüceste Aksavrın
 Duydum beni unutmuş yeni aşk arıyormuş Nihavent Düyek Uğur Gür
 Ölmeyen yücelen sevgiler var içimde  Nihavent Düyek Şazi Dönmez
 Sular gibi akıyor güzelliğin içime Ada'lar Nihavent Düyek Arif Sami Toker
 Yalnız hissediyorum kendimi Nihavent Düyek Şahin Çavuldak
 Yüzün penbe güllerden sesin bülbülden güzel Nihavent Düyek Fuat Edip Baksı
 Issız gecelerimde yalnız bıraktın beni  Nihavent Düyek-Semai Uğur Gür
 Ayrılık özlemini bilmez gönüller Nihavent Nim Sofyan Kaya Konakkuran
 Geldi yine güzelim yaz (İSTANBUL'A HASRET) Nihavent Nim Sofyan Arif Sami Toker
 Haydi gönül gidelim yolcu yolunda gerek Nihavent Nim Sofyan Uğur Gür
 Bir kara gözlüye ay balam tutulup yanmışam Nihavent Semai _
 Erişti nev-bahar eyyamı açıldı gül-i gülşen Nihavent Semai Nedim
 Mazideki günleri anmak isterdim Nihavent Semai Uğur Gür
 Nedir bu kalpteki tükenmez hüzün Nihavent Semai Zafer Kemal Erken
 Sana veda ederken beni öpüp sevmiştin Nihavent Semai Salih Musaoğlu
 Uzaklarda durma sen sokul yanıma Nihavent Semai Mustafa İlbeyi
 Aynaya yaklaşıp görmek istedim (AYNA ESKİ AYNA) Rast Aksak-Y.Sem. Ziya Polat
 Çekmeyen bar-i gamın döne döne gerdunun Rast Düyek-Curcuna aşık Paşa
 Şu meçhul aleme bir durak kaldı Rast Düyek Sevim Toker
 Bad-ı sabaya sorsunlar canan illeri nerdedir Saba Sofyan Yunus Emre
 Bir garip alemdeyim dostlar yıkılmış hanemiz Segah Düyek _
 Her şeydi benim için bir candı bir nefesti Segah Düyek Uğur Gür 
 Aşk ne büyük emeldir  Segah Nim Sofyan _
 Eski günleri an güller takarak Segah Nim Sofyan Uğur Gür
 Hep rüya gibi geçti yıllar Segah Semai Uğur Gür
 Son gül dağıldı son kuş uçup gitti Segah Sofyan-Semai Necmettin Halil Onan
 Sevildim sanma coşup aldanma Sultani Yegah Curcuna Fahrettin Zeki Önal
 Ümitsiz gidiyorum kaderimin yolunda Şedaraban Semai Ahmet Nedim Hergül
 Bir katre içen çeşme-i pür-hun-i fenadan Şehnaz Sengin Semai Ziya Paşa (Vezir)
 Dalında solarken akşamın gülü Uşşak Düyek _
 Kanadım yok uçamam Uşşak Düyek Arif Sami Toker
 Ey saki camında nedir bu esrar söyletir efsane-efsane beni   Uşşak Düyek-Semai Dertli 
 Bu şehr-i Sitanbul'ki bi misl ü bahadır Uşşak Sofyan Nedim