Ahmet Selçuk İlkan (1955)

Ahmet Selçuk İlkan (1955)

Ahmet Selçuk İlkan ; Önce şiir söyledi, şiir okudu ve her seven kalbe şiir dokudu. O, geçici mevsimlerin şairi olmaktansa “Ayrılıkların Şairi”, “Yalnızların Ozanı” olmayı yeğledi. Günün adamı değil yılların adamı olmak için yazdı yazdı durdu. Çünkü o şiire yalnız imzasını değil ömrünü koydu yani şiir onun için bir heves değil bir nefesti. Ve o adam. Yani Ahmet Selçuk İlkan yıllar yılı yüzlerce şiirini kulaklara değil yüreklere kazıdı.

 

O, üç günlük günümüz aşklarına inat, yıllarca ölümsüz aşkların şarkılarını yazdı. O şiiri tozlu sayfalara gömenlere inat vazgeçilmez bir tutkuyla plaklara, kasetlere, kliplere, radyolara, sahnelere taşıdı. Şiirleri bir bir şarkı oldu gönüllerde, aşklarda yaşandı.

 

Sevgiliye yazılmış yüzlerce şiiri; aşkı, özlemi, ayrılığı kimi zaman da imkânsızlığı anlatıyor. Duyguların çabuk tüketildiği, aşk kavramının tartışıldığı günümüzde, Ahmet Selçuk İlkan, bazı değerlerin hala yok olmadığını hatırlatıyor. Samimi ve içten. Ama ona göre aşk değil tüketilen, aşıklar.

 

 

Aşk bütün muhteşemliği ile zirvesinde duruyor. Ama ona ulaşamayan zavallı aşıklar olduk biz. Bunu da yalnız kaldığımızda hissedebiliyoruz. Aşkı; hiçbir devir, hiçbir savaş ya da hiçbir yenilik öldüremedi. Her şey değişti ama değişmeyen tek şey, aşk.

Ahmet Selçuk İlkan 1955 yılında Adana'da doğdu.

Lise yıllarında yazdığı ve çeşitli sanat dergilerinde yayınlanan şiirleri ile dikkat çekti. İlk şiirlerini yazmaya başladığı yıllarda lise eğitiminin ardından 1973'te Berlin Teknik Üniversitesi'nde mimarlık eğitimine başlayan İlkan, 1975 yılında Hayat Dergisi'nin düzenlediği 'Aşk' konulu şiir yarışmasında “Hatırlar mısın?” isimli şiiriyle ilk birincilik ödülünü kazandı.

1976 yılında mimarlık öğrenimini yarım bırakarak Türkiye`ye dönerek, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümüne giren sanatçı, 1978'de profesyonel şarkı sözü yazarlığına başladı. 1980'de üniversiteden mezun oldu.

 

“Ayrılıkların Şairi”, “Yalnızların Ozanı” olmayı yeğledi. Günün adamı değil yılların adamı olmak için yazdı yazdı durdu. Çünkü o şiire yalnız imzasını değil ömrünü koydu yani şiir onun için bir heves değil bir nefesti.

 

O şiiri tozlu sayfalara gömenlere inat vazgeçilmez bir tutkuyla plaklara, kasetlere, kliplere, radyolara, sahnelere taşıdı. Şiirleri bir bir şarkı oldu gönüllerde, aşklarda yaşandı.

 

Ahmet Selçuk İlkan'ın bir başka özelliği Türk müzik dünyasında ilk melodi şiir akımını başlatmış olmasıdır. “Mum Işıgında (Ayten)” isimli şiir albümünü 1982 yılında piyasaya sürdü ve bu akımın yeni ışığı ışıldamaya başladı.

 

Bu güne kadar Türk müzik dünyasının en ünlü bestekâr ve yorumcuları ile çalışan İlkan'ın 1000'in üzerinde eseri bestelenmiş bulunmaktadır, bunlardan ilk akla gelen; Islak Mendil, Tahta Masa, Kahır mektubu, Anılar vb.

Duyguları doruklara çıkartan "Sen Vurdun da Ben Ölmedim mi" şiri ile müzik ve şiir yolculuğunda zirveyi zorluyordu.

 

2008 yılında “Cep Şiirleri” adı altında kart postal şeklinde yaptığı yayınlar ilklerinden biridir.

Her şeyin bir ilki vardı. Hatıralardan silinmez. Aşkı engüzel sözlerle anlatıyordu.

Gönül bir aşk yuvasıdır
Ümit aşkın rüyasıdır
Seviyorsun hayır deme
Gözler kalbin aynasıdır

Gözler kalbin aynasıdır
Yalan nedir bilmez onlar
Siyah mavi yeşil olsun
Aşkı inkar etmez onlar
Şiir gibi roman gibi
Okuyorum ben aşkını
Öylece bak gözlerime
Çevirme hiç bakışını
Elami Şahin ile başlayan şarkı Emel Sayın, Kıraç daha bir çok sanatçının yorumundan dillere destan oldu.

Bir gülü sevdim bir seni sevdim

 

İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde okumakla devam ediyordu. 

Son sınıfa geldiğinde grup arkadaşlarından Hülya bir kız arkadaşıyla gelmişti. Kızla genç şair arasında elektriklenme başladı. Arkadaşlık aşka dönüşmeye başlamış. Zira Ahmet Selçuk İlkan, Almanya’daki yıllarında beraber olduğu birisi vardı. Genç şair iki aşk arasında kalmıştı. Almanya’da bıraktığı aşkını gizlese de yavaş yavaş genç kıza hissettirmeye başladı.

 

İlişki 1980 yılında başlamıştı. İlişki iki yıl kadar sürmüştü. Aslında genç kızda hayatından memnundu. Bu aşka sebep olan Hülya, günlerden bir gün genç şaire kızın nişanlı olduğunu söyledi. Kızın yurt dışı seyahatlerinin iş değil aşk olduğunu anlattı. Artık şartlar eşitlenmiş. Bir gönülde iki aşk yaşayan aşıklar olmuşlardı. Ama onlar için önemli olan beraberlikti.

 

Ahmet Selçuk İlkan ile Coşkun Sabah arasında başarılı bir beraberlik vardı. “Aşk Kitabı” şiirini Coşkun Sabah bestelemiş şarkı çok tutulmuştu. İşte o günlerde Coşkun Sabah melodileri hazırlar İlkan’a verir ve ondan şarkı sözü isterdi. Bir akşam genç şairin evinde Coşkun Sabah: “Bana ne zaman şarkı yazacaksın” diye sordu. Genç kıza şarkı yazma zamanı gelmişti. Melodiler bir bir dökülmeye başladı.

 

Bir gün sonra genç kız yine yurt dışına gidecekti. Bu kez şair kafasında ilişkiyi bitirmişti. Onu havalanıla bırakırken elveda demeye hazırlandı. O gece besteyi kasete katdetti.

 

Eski model Volkswagen arabası ile kızı aldı. Arabanın teybine bir gece önce doldurduğu kaseti koydu. Havalanıla doğru yol boyunca şarkıyı defalarca dinlediler. İkisinin ağzını bıçak açmıyordu, yol boyunca bir tek kelime söylemediler. O günden sonra hiç buluşmadılar. Ödül törenine kadar.

 

1984 yılında “Bir gülü sevdim” yılın şarkısı seçildi. Ödül töreni düzenlenmişti, Ahmet Selçuk İlkan ödülü almak için sahnede yerini aldı. Fakat sonra kendisini bekleyen sürprizden habersizdi. Tören sırasında bir genç kadın elinde çiçek demedi ile göründü, şaire çiçeği veren kadın şarkıya konu olan kadından başkası değildi. Çiçeği verip teşekkür ettikten sonra mekândan çıktı. Bu çiftlerin birbirlerini son görüşüdür. 

Bu son buluşmamız
Bu son görüşmemiz
Kimbilir bir daha karşılaşmayız
Belkide bir daha görüşemeyiz
Ayrılmalıyız ayrılmalıyız

Bir gülü sevdim bir seni sevdim
Bir mevsimlikmiş senle aşkımız
Gel gitme desem kal etme desem
Hiç faydası yok ayrılmalıyız

 

Senin gözlerin yaşlı benim yüreğim yaslı
Bu aşkta bir umut kalmadı yazık
Seni bir başkası bekliyor artık
Ayrılmalıyız ayrılmalıyız

"Hatırlar mısın?" Hayat Dergisi birincilik ödülü), 1975

"Tahta Masa", Eskici (Altın Kalem Ödülü - Emre Plakçılık), 1980

"Islak Mendil" (Altın Kalem Ödülü - Emre Plakçılık), 1981

"Bir Gülü Sevdim" (Altın Kalem Ödülü - Oskar Plakçılık), 1984

"Hatıram Olsun" (Altın Kalem Ödülü - Oskar Plakçılık), 1985

"O Adam Benim" (Müyap Şiir Dalında En Çok Satan Albüm), 1990

"Anılar" (Altın Kalem Ödülü, Yılın Şarkısı - Milliyet), 1990

"Sevdalıyım" (Yılın Şarkısı - KRAL TV Müzik Ödülleri), 1998

"Seninle Aşkımız Eski Bir Roman" (Altın Nota Nostalji Ödülü), 1999

"Bir Cennettir Bu Dünya" (Altın Nota Nostalji Ödülü), 1999

Fatih Üniversitesi Yılın Şairi Ödülü – 2008

 

Hazırlayan: Suat Yener